İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Alpaslan Yüce istifa etti

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Alpaslan Yüce istifa etti
İYİ Parti'den üst düzey istifa: Genel Başkan Yardımcılığı yapan Alpaslan Yüce sosyal medya hesabı üzerinden istifa ettiğini açıkladı. İşte haberin detayları...

İYİ Parti'nin önemli isimlerinden olan Genel Başkan Yardımcısı Alpaslan Yüce, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım ile partisinden istifa ettiğini duyurdu. Kararın bir kırgınlığın neticesi olmadığını vurgulayan Yüce, gerekçesini ise "Zaman içinde ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümüne dair uzun vadeli ve bütüncül bir program geliştirme gayretimizin, yer yer kısa vadeli ve tepkisel yaklaşımların gölgesinde kaldığını gözlemledim" ifadeleriyle açıkladı.

İYİ Parti'de bir üst düzey istifa daha gerçekleşti. Partide uzun zamandır önemli görevler üstlenen ve en son olarak da Genel Başkanlık Yardımcılığı yapan Alpaslan Yüce, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı bir mesaj ile görevinden ve partisinden istifa ettiğini duyurdu.

İYİ Partinin merkez parti olma iddiasının zaman içinde yerini daha dar, reaksiyoner ve konjonktürel bir siyasal pozisyona bıraktığını belirten Yüce, istifa kararının ardında herhangi bir kırgınlığın olmadığını vurgulayarak, kendi görüşleri ve değerleri çerçevesinde tamamen siyasi bir karar verdiğini belirtti.

"Siyasetçinin Görevi Kendi Konforunu Korumak Değildir"

Yüce, istifasını duyurduğu paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Zaman içinde ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümüne dair uzun vadeli ve bütüncül bir program geliştirme gayretimizin, yer yer kısa vadeli ve tepkisel yaklaşımların gölgesinde kaldığını gözlemledim. Bu nedenle İYİ Parti'de sürdürdüğüm Genel Başkan Yardımcılığı görevimden ve parti üyeliğimden istifa etme kararı aldım.

Bu karar, bir kırgınlığın değil, siyasetin anlamına, kurumsal akla ve ilkesel tutarlılığa olan inancımın gereğidir. Anlayışım gereği, siyasetçinin görevi, kişisel konfor alanını korumak değil, bu ülke ve değerleri savunmak pahasına sorumluluk üstlenmektir. Türkiye'nin geleceğine ilişkin umut, yalnızca iktidar değişiminde değil, siyaset kültürünün dönüşümündedir. Bu dönüşüm, partiler arası rekabetten çok, partilerin kendi içlerindeki ilkesel yenilenme kapasitesiyle mümkün olacaktır. İnanıyorum ki, demokratik temsilin gerçek anlamda kökleşmesi, siyasetin popülist dalgalardan arınıp kurumsal akla ve etik sorumluluğa dayanmasıyla sağlanacaktır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.