Sendikaların tutarsızlığı, memurların hak mücadelesini yok ediyor
Eğitim Mil Sen Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Sendikaların en temel görevi; üyelerinin haklarını sonuna kadar savunmak, bu hakları kurumsal mekanizmalarla güvence altına almaktır. Ancak alınan bu karar, ne müzakere sürecine sadık bir duruşu ne de kamuoyu baskısını doğru yöneten bir stratejiyi yansıtmaktadır.
Eğer Hakem Kurulu’nun yapısı, işleyişi ya da tarafsızlığı baştan sorunluysa, sendikalar bunu açıkça ifade etmeli ve masaya hiç oturmamalıydı! “Bu masa, kamu çalışanlarının haklarını koruyacak bir zemin değildir” diyerek ilkeli bir tavır sergilenmeli, kamuoyu baskısı daha erken ve daha güçlü örgütlenmeliydi.
Ama ne yapıldı? Katılındı, müzakere edildi, bazı kazanımlar elde edildi ve ardından “yetmez” denilerek masadan kalkıldı! Bu tutarsızlık, müzakere sürecinin ciddiyetini yok ettiği gibi sendikal kararlılığı da tartışmalı hale getirmiştir.
Kamu çalışanları sormaktadır:
Baştan sorunluysa neden masaya oturdunuz?
Umut vardıysa neden sonuna kadar zorlamadınız?
Unutulmamalıdır ki sendikal mücadele, öfke ya da ani tepkilerle değil, strateji ve tutarlılıkla yürütülür. Masaya oturmak kadar, ne zaman kalkılacağına karar vermek de liderlik gerektirir. Ne yazık ki alınan bu karar, liderliği pekiştirmek yerine bulanıklaştırmıştır.
Kamu çalışanları, temsil edildiklerine inanmak ister. Bu inanç, sadece kazanımlarla değil; tutarlılıkla, ilkesel duruşla ve kararlılıkla beslenir. Bugün yaşananlar ise bu inancı derinden sarsmıştır. En acısı ise bu güven kaybının, sendikaların kendi elleriyle gerçekleşmiş olmasıdır.
Kamu çalışanları, hak ettikleri ilkeli ve kararlı sendikal duruşu görmek istemektedir. Sendikalar bu güveni yeniden inşa etmek için derhal tutarlı adımlar atmalı, kamu çalışanlarının hak mücadelesini zayıflatmak yerine güçlendirmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.