Konut satışlarında 1. olduk

Türkiye, 1,5 milyona yaklaşan yıllık konut satışıyla Avrupa’da zirveye yerleşirken, OECD ülkeleri arasında ise ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldı. Sektör temsilcileri, yüksek satış oranlarına rağmen düşen ev sahipliği oranına ve uzun vadeli konut politikalarının gerekliliğine dikkat çekti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve uluslararası kurumların verilerine göre, Türkiye, Avrupa’da 44 ülke arasında en fazla konut satışı gerçekleştiren ülke oldu. 2024 yılında 1 milyon 478 bin 25 konut satışıyla dikkat çeken Türkiye, OECD ülkeleri arasında ise yalnızca ABD’nin (4,06 milyon satış) gerisinde kaldı.

Avrupa’da Türkiye’nin ardından Birleşik Krallık 1,24 milyon konut satışıyla ikinci sırada yer alırken, Fransa 750 bin, İtalya 720 bin, İspanya 715 bin 429, Hollanda 206 bin 500, Portekiz 156 bin 325 ve İsveç 164 bin 80 satış rakamına ulaştı.

“Konut, Türkiye’de temel bir yatırım aracı”

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, Türkiye’de konut satış ivmesinin 2025 yılında da güçlü şekilde devam ettiğini belirtti. Ocak-eylül döneminde satışların yıllık bazda yüzde 19,2 artarak 1 milyon 128 bin 727’ye yükseldiğini söyleyen Çekici, konutun Türkiye’de sadece barınma değil, aynı zamanda birikim ve yatırım aracı olarak görüldüğünü ifade etti.

Çekici, “Konut satışında Avrupa’da birinci, OECD’de ikinci olmamız sektörün dinamik yapısını ortaya koyuyor. Bu tablo, gayrimenkulün ülkemizde ekonomik güvence aracı olarak değerlendirildiğini açıkça gösteriyor.” dedi.

“Uzun vadeli konut politikaları şart”

Çekici, artan maliyetlerin ve finansmana erişim zorluklarının sektörde dengeleri etkilediğini belirterek, uzun vadeli politikaların önemine vurgu yaptı:
“Türkiye’nin güçlü konut piyasası, sosyal konut projeleri, yeşil bina yatırımları ve dönüşüm çalışmalarıyla dengelenmeli. Konut üretiminde sadece nicelik değil, nitelik ve sürdürülebilirlik de öncelik olmalı.”

GYODER Başkanı, ‘Yüzyılın Konut Projesi’ kapsamında 81 ilde inşa edilecek 500 bin sosyal konutun sektöre olumlu yansıyacağını söyledi. Ayrıca, 10 yıllık bir konut politikası oluşturulması, arsa, finansman ve tasarım planlarının kamu-özel sektör iş birliğiyle belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

“Deprem konutları ve sosyal konut hamlesi dünyada örnek gösteriliyor”

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ziya Yılmaz, konut satışlarında son yıllarda ikinci elin payının arttığını, ancak birinci el üretim ve satışların desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Yılmaz, “Deprem bölgesindeki konut üretimi ve 500 bin sosyal konut hamlesi, dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıdır. Bu süreç, hem kamu hem de özel sektörün üretim kapasitesini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Faiz oranlarındaki düşüşün ve krediye erişimin kolaylaşmasının sektörü canlandıracağını dile getiren Yılmaz, kalıcı arz dengesinin sağlanması için üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini belirtti:
“Yüksek arsa maliyetleri üretimi yavaşlatıyor. Kamunun uygun koşullarda arsa üretimi yaparak özel sektöre sunması, konuta erişimi yüzde 40 oranında artırabilir.”

“Türk inşaat sektörü dünya standartlarını yakaladı”

KONUTDER Başkanı, müteahhitlerin artık yalnızca konut inşa eden değil, kent kimliği oluşturan bir yapıya kavuştuğunu söyledi. “Yeni projelerde yeşil alan, sosyal donatı ve insan odaklı planlama öncelikli hale geldi. Türk konut üreticileri artık dünya standartlarını yakalamakla kalmıyor, birçok alanda aşmış durumda.” dedi.

“Türkiye, liderliğini önümüzdeki yıllarda da koruyacak”

İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) Başkanı Engin Keçeli, Türkiye’nin konut üretiminde elde ettiği liderliğin tesadüf olmadığını vurguladı:
“Nüfus yapımız ve genç nüfus oranımız Avrupa ortalamasının çok üzerinde. Bu, hem arz hem de talep açısından güçlü bir potansiyel yaratıyor. Üretim kabiliyetimiz yüksek, sektör teknolojik olarak gelişmiş durumda. Kamu desteğiyle birlikte Türkiye bu alandaki liderliğini önümüzdeki yıllarda da sürdürecektir.”

Sonuç: Güçlü sektör, sürdürülebilir gelecek

Türkiye, konut satışında hem Avrupa hem OECD ölçeğinde güçlü bir konumda bulunuyor. Ancak sektör temsilcileri, yüksek satış rakamlarının kalıcı bir başarıya dönüşebilmesi için erişilebilirlik, planlama ve kalite odaklı politikaların ön plana çıkarılması gerektiğini vurguluyor.