Belediye şirket işçilerine kadro ve özlük hakları kanun teklifi meclise sunuldu

Belediye şirket işçilerine kadro ve özlük hakları kanun teklifi meclise sunuldu
Belediye şirket işçilerine kadro ve özlük hakları düzenlemesi meclise geldi. İşte gelen son dakika bilgileri.

Belediye şirket işçilerinin kadro ve özlük hakları için meclise kanun teklifi geldi.

TBMM'ye bir kanun teklifi geldi. Gelen kanun teklifine baktığımızda belediye şirket işçilerinin sorunlarının çözülmesi, kadro ve özlük haklarının düzenlenmesi amaçlandı.

İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili İsa Mesih Şahin tarafından meclis genel kurulunun gündemine direkt olarak getirilen düzenlemenin detayları şu şekilde açıklandı:

Tabii, en zor konuşmalar genelde aradan sonra olan konuşmalar oluyor, özellikle iktidar partisi sıraları boş oluyor, artık olan arkadaşlar olmayanlara anlatırlarsa memnun oluruz. Evet, grup önerimiz, değerli milletvekilleri, belediye şirket işçilerinin özlük hakları sorunu, bu özlük haklarından kaynaklanan sorunlar ve az maaş almaları sorunu, bir de belediye başkanlarının yakınlarını işe alması sorunu. Bu konularla ilgili bir grup önerimiz var. Şimdi, her yerel seçimden sonra karşılaştığımız bir tablo bu. Belediye çalışanlarının işten çıkarılması, bir insanın iki dudağı arasında işe devam etmesi ya da sona erdirilmesi modern köleliğin vücut bulmuş hâlidir diye düşünüyoruz. Buradaki temel sorun, değerli milletvekili, bir siyasi parti ayrımı gözetmiyoruz burada yani iktidar partisi veya muhalefet partileri değil her siyasi partide yaşanabilen bir sorun bu, esasında bir zihniyet sorunu. Bizim Türkiye'de bu zihniyet sorununa bir çözüm bulmamız gerekiyor. Temel sorun, belediye şirket işçilerinin özlük haklarının olmaması ve bundan dolayı kolayca işten çıkarılmaları sorunu. Her gelen belediye başkanı kendine göre bir ekip kurabiliyor, yakın ekibi anlayabiliriz belki ama normal çalışan vatandaşlar neden işten çıkarılır, neden evine ekmek götüren bir işçinin ekmeğiyle oynanır; bunu anlamakta güçlük çekiyoruz, doğru bulmuyoruz, ahlaki de bulmuyoruz. Bunu özellikle ifade etmek istedim. İşçi işe iade davası açıyor, davayı kazanıyor ama buna rağmen işe alınmıyor ve mağduriyet devam ediyor. Bu sorun çözülmesi gereken bir sorundur değerli milletvekilleri. Bir diğer sorun, aynı işi yaptıkları kadrolu işçilerden farklı maaş almaları, az maaş almaları, belediye şirket işçilerinin önemli bir sorunudur. Burada hakkaniyetsiz bir durum söz konusudur.

Peki, ne istiyor belediye şirket işçileri? Burada şirket işçilerinin platformlarıyla temaslarımız var. İstedikleri şey, esasında, kadro verilmesi. 696 sayılı KHK’yle taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi kararlaştırılmıştı ancak belediye şirket işçileri bundan muaf tutuldu ve burada bir mağduriyet oluştu. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49'uncu maddesi yeniden düzenlenmeli, personel istihdamı bu maddeye göre yapılmalıdır yani bir kadro tahsis edilmelidir, “Eşit işe eşit ücret” anlayışı ortaya konmalıdır, çalışma saatleri insani koşullarda yeniden düzenlenmelidir; kadrolu işçilerle aynı sosyal haklar tanınmalıdır, iş güvencesi sağlanmalıdır. Esasında burada istenen konu özlük haklarının temini değerli milletvekilleri. Bu konuda yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunun, her yerel seçimden sonra farklı siyasi partilerin kazanmasıyla belediyelerin önünde bu mağduriyetlerin oluşmaması için burada bir yasal düzenleme gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Yine, bir başka sorun, siyasi bir ahlak sorunudur bu da: Belediye başkanlarının, yakınlarını işe alması. Bakın, az önce bir şeyi ifade ettim: “Siyasi parti ayrımı gözetmiyorum.” dedim çünkü bu, Türkiye'nin bir zihniyet sorunu, her siyasi partide karşılaşabildiğimiz bir durum maalesef. A partisi b partisi yok yani her ilde, her ilçede görebileceğimiz konular. Esasında, biz bir yasal düzenleme yapmış olsak, biz Türkiye'de bir zihniyet devrimini gerçekleştirebilmiş olsak hiçbir belediye başkanı buna cüret edemez diye düşünüyorum. Karşımıza farklı farklı örnekler gelebiliyor, kardeşlerini en yakın işlerde tahsis eden belediye başkanları… Geçen gün yansımıştı, kayınbiraderini çok önemli bir daire başkanlığına getiriyor belediye başkanı “Aynı yetkinlikte başka bir kişiyi bulamadım, ne yapayım?” diyor, açıklaması bu. Yani 1 milyonluk bir şehirde kayınbiraderinden başka yetkin bir vatan evladı bulamamış belediye başkanı. Arkadaşlar, biz buna müsaade edersek, yasal olarak müsaade edersek her partiden, her belediye başkanı bunu yapabilir. İnsanların inisiyatiflerine bırakmayalım, Türkiye'de siyasi ahlak temelinde yeni bir düzenlemeyi hep beraber ortaya koyalım, bu olumsuzluklarla da karşılaşmayalım diyoruz. Tekraren, Türkiye'de belediye şirket işçilerinin özlük hakları yeniden sağlanmalıdır, bunun için yasal bir düzenlemeye ihtiyaç vardır ve belediye başkanlarının, belediye yöneticilerinin yakınlarının işe alması sorunlarının ortadan kalkması için de siyasi ahlak yasası gibi yasal düzenlemelerin ortaya konması gerekir

Yine -görebiliyoruz bazen- istisnai kadrolarla Türkiye Büyük Millet Meclisinde vesaire yerlerde eski siyasetçilerin çocuklarının işe alındığını da görüyoruz. Değerli milletvekilleri, bu tür konular toplum vicdanını yaralayan konular, bu konuların toplum vicdanında oluşturduğu zararların araştırılması ve alınması gereken önlemlerin araştırılması amacıyla bir Meclis araştırması komisyonu kurulması talebimiz var. Bu konuda bütün Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerimizden destek beklediğimizi ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

AK Parti ne dedi?

Ak Parti Grubu adına Ahmet Zenbilci şu ifadeleri kullandı:

AK PARTİ 2018’den önce bu kararı çıkarmadan önce belediye işçileri, taşeron ifadesi o zaman geçerliydi. Taşeronu o zaman ihale ediyorduk, ihale edeceğimiz hizmet alanı neyse onunla ilgili yazmış olduğumuz ihale şartlarına göre eleman alıyorduk. O zamanki ihale yönetiminden kaynaklı olarak da o zamanki bulunan şirket sahiplerinin zaman zaman işçilerin sigortalarını ödemediklerinden, maaşlarını ödemediklerinden, birtakım sosyal haklarını ödemediklerinden dolayı ciddi bir şikâyet vardı. Bundan kaynaklı olarak 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle artık bu işin ihale edilemeyeceğine, bu işin belediye şirketi üzerinden direkt belediye elemanı olarak, belediye personeli olarak yapılmasına birlikte karar verilmişti. Dolayısıyla bu kanun hükmünde kararnameyle taşeronluk bitti. Bu taşeronluk sadece belediyelerde değil, kamuda çalışan diğer hizmet alımlarında da aynı şekilde taşeronluk vardı, hepsi kadrolu olarak kendi ilgili kurumlarına geçtiler, artık hiçbir belediye bununla ilgili dışarıdan ihale ederek hizmet alım noktasına gidemiyor. Bundan dolayı da kendi işçilerinin kendi özlük haklarını, temel ihtiyaçlarını birlikte karşılıyorlar. Dolayısıyla biraz önce konuşan hatibin “Taşeron vardır belediyelerde.” dediği gibi, belediyelerde artık belediye başkanları kendi şirketlerinde ücret adaletsizliklerini çok rahat ayarlayabilirler, bunun için müşteki olmalarına gerek yok. Diğer önemli konu olarak, önerge sahibinin de altını çizmiş olduğu bir konu var, belediyecilikte hakikaten insanlar artık liyakatten çok kendi yandaşlarıyla ilgili yapmış olduğu çalışmalar dikkatlice takip ediliyor ve bunu hissediyoruz. Bunun bugün Cumhuriyet Halk Partisinin bütün belediyelerinde de söz verilmiş olmasına rağmen, genel başkan seviyesinde söz verilmiş olmasına rağmen hâlâ aynı şekilde devam ediyor olması da bu gerçeğin ne kadar ortada olduğunun işaretidir. Dolayısıyla adama göre iş değil, işe göre adam alma kabiliyetini gerçekleştiren belediye başkanları ve belediyeler çok daha başarılı hizmetler üretmektedirler. Dolayısıyla, buradaki liyakat hassasiyeti kanunla düzenlenmekten daha çok, biraz da o belediye başkanının göstermiş olduğu iradeyle alakalı bir şeydir. Belediye başkanları bu konudaki hassasiyetlerini ortaya koyarlarsa çok daha güzel bir neticeyi elde etmiş oluruz.

Elbette işçilerimizin talep etmiş oldukları hakları biz dikkatlice takip ediyoruz. Bu taleplerle ilgili, ilgili yerlere sorunları iletiyoruz. İnşallah, ileride işçilerimizle ilgili çok daha güzel ortamların oluşması için birlikte mücadele ediyoruz ama iş ahlakı, iş yönetim ahlakı konusunda önce belediye başkanları ve onun siyasi temsilcileri iddia ettikleri konular üzerinde daha hassasiyetle çalışmak durumundadırlar. Dolayısıyla, işçilerimizin bundan sonraki taleplerini de dikkatlice takip edeceğiz, alacağız.

Mecliste oylamaya sunulan önerge, çoğunluk oyları ile kabul edilmedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum