Yılmaz Tunç: Türkiye'nin hukuk devleti vasfını güçlendirdik

Yılmaz Tunç: Türkiye'nin hukuk devleti vasfını güçlendirdik
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dikmen Hakimevi'nde düzenlenen programda önemli açıklamalar yaptı. İşte Bakan Tunç'un açıklamaları ve haberin detayları...

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Askerlerin ve sivillerin ayrı yargı kollarında yargılanmasına son vererek, Türkiye'nin hukuk devleti vasfını daha da güçlendirdik" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'İdari Yargı Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Dikmen Hakimevi'nde düzenlenen programda çok sayıda yargı mensubu yer aldı. Bakan Tunç, konuşmasında geçen hafta adli yargı teşkilatı toplantısı gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "Hep beraber daha güven veren bir idari yargı sistemi için neler yapmamız gerektiğini istişare edeceğiz. Ayrıca 6 Şubat‘ta meydana gelen depremler nedeniyle deprem bölgesinde devam eden idari yargı süreçleri var. Daha önce Gaziantep'te bir buçuk yıl önce bir çalıştay gerçekleştirmiştik. Özellikle deprem bölgesindeki idari yargı süreçlerinin aksamaması açısından neler yapılabileceğini konuşmuştuk ve oradan çıkan değerlendirmeler sonrasında Meclisimizde bir geçici madde düzenlemesi yapılmıştı" dedi.

Anayasaların bir milletin ortak iradesini, temel değerlerini ve gelecek tasavvurunu yazılı hale getirdiği belgeler olduğunu dile getiren Tunç, "Bu yönüyle anayasalar bir milletin tarih önündeki ahdidir ve o ahdin en önemli ilkelerinden biri de kuşkusuz hukuk devleti ilkesidir. İdari yargı işte bu vazgeçilmez ülkenin yani hukuk devletinin yaşayan vicdanıdır. Adaletin tecellisinin ön şartı hukuk devletidir. Nitekim anayasamızın 125. maddesinde 'İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır' denilerek idari yargının anayasal dayanağı ortaya konulmuştur. İdari yargı, idarenin eylem ve işlemlerine karşı bireylerin hakkını koruyan ve hukuk devleti ilkesini somutlaştıran yargı koludur. İdari yargı, kişilerin devlete, idareye karşı hak arayışında başvurduğu en etkili kapıdır. İdari yargı, devletin kendine ayna tuttuğu, kendi gücünü hukukla sınadığı, kendi otoritesini adaletle ölçtüğü yüce bir kürsüdür" dedi.

İdari yargı hakimlerinin idarenin hukuk içinde kalmasını sağlayan, hakkaniyetin, şeffaflığın ve eşitliğin teminatı olduğunu vurgulayan Tunç, "Sizler kişilerin sesiyle devletin kudreti arasında ince ama güçlü bir denge kurarak devletin gücünün keyfi değil, hukuki sınırlarla tanımlanabileceğini gösteren yargı mensuplarısınız. Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki bugün Türkiye'de herhangi bir idari işlem yapılmadan önce Danıştay ne der, ilgili idari mahkeme bu işlemi iptal eder mi, idari yargı sınırları nasıl çizer diye düşünen bir idare aklı varsa, işte bu sizin sayenizdedir. Sizler hakkın, hukukun ve adaletin tarafsız bir vicdanla somutlaşmasını sağlayan kararların mimarlarısınız" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'NİN HUKUK DEVLETİ VASFINI DAHA DA GÜÇLENDİRDİK"

İdari yargıdaki çift başlı sistemi değiştirdiklerini kaydeden Tunç, "Anayasa değişikliği ile askeri yüksek idare mahkemelerini kapatarak idari yargı-askeri yargı ayrımı ortadan kaldırıldı. Böylece askerlerin ve sivillerin ayrı yargı kollarında yargılanmasına son vererek Türkiye'nin hukuk devleti vasfını daha da güçlendirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmeden önce cumhurbaşkanının işlemlerine karşı yargı yolu kapalıydı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra cumhurbaşkanının tüm kararları ve düzenleyici işlemleri yargı denetimine ilk kez açılarak, yürütmenin hukukilik denetimi daha da güçlendirilmiş oldu" dedi.

Bölge idare mahkemesi sayısını 9'a yükselttiklerini ifade eden Bakan Tunç, yeni bölge idare mahkemeleri kurmayı da planladıklarını vurguladı. 2021 yılında yapılan değişikliklerle vatandaşların idareye yaptığı başvurulara cevap süresinin 60 gün olduğuna dikkat çeken Tunç, bu sürenin 30 güne indirildiğinden bahsetti. Tunç, düzenleme kapsamında vatandaşların yargısal süreçlerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağladıklarını ifade etti.

"AVRUPA'DA EN YENİ TEMEL KANUNLARA SAHİP OLAN BİR ÜLKE KONUMUNDAYIZ"

Son 23 yılda Türkiye'de idari yargılama usulü hariç temel kanunların tamamını yenilediklerini söyleyen Tunç, "Toplumun milletimizin ihtiyaçlarına uygun ceza kanunlarımız başta olmak üzere borçlar kanunumuz, ticaret kanunumuz, hukuk mahkemeleri ceza kanunumuzun tamamı yenilendi. Şu anda Avrupa'da en yeni temel kanunlara sahip olan bir ülke konumundayız. Tabii zaman içerisinde değişiklik ihtiyaçları doğdu, bu değişiklik ihtiyaçlarını da yine yargı strateji belgeleri kapsamında planlı bir şekilde Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile çok önemli hedefler ortaya koyduk. Bunların birçoğu da yasal düzenleme gerektirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde bunlar tartışıldı, görüşüldü. Yargı paketleri ile de çok sayıda yeni değişikliği hayata geçirerek mevzuatımızın toplumun ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi ve hukukun üstünlüğünü öne alan, gecikmeyen, öngörülebilir bir adalet sisteminin tesisi anlamında önemli mesafeler aldık" diye konuştu.

4. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde çok önemli hedefler olduğuna dikkat çeken Tunç, şunları söyledi:

"Orada beş temel amacımızı belirledik. Yargı Reformu Strateji Belgemizi incelediyseniz özellikle orada yargıdaki gecikmeyi sağlayan adil karara daha çabuk ulaşmayı sağlamaya yönelik önemli hedefler var. Birincisi kurumsal yapının güçlendirilmesi ve süreçlerin sadeleştirilmesine yönelik çalışmalar olacak. Yine insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar olacak ve hukuk idari yargı süreçlerinin etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar olacak. Ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar, hedefler olacak. Bütün bu faaliyet ve düzenlemeler iyi işleyen idari yargı sistemimizin daha da güçlendirilmesine olumlu katkı sağlayacaktır. Hem idari yargı alanında hem de hukuk ve ceza yargılaması alanında aynı anlayışla hareket ederek sizlerin de bugün çok önemli katkılar sunacağınıza yürekten inanıyoruz ve bu katkılarla çalışmalarımızı daha da verimli hale getireceğimize inanıyoruz."

Adalet Bakanı Tunç, gelişmemiş ülkelerin dahi hukuk güvenilirliğinde Türkiye'den daha üst sıralarda gösterilmesine ilişkin ise şunları dedi:

"Objektif kriterlere dayanmayan ve serbest seçimlerin bile yapılmadığı, demokrasisi olmayan ülkelerin Türkiye'nin üstünde hukuk güvenliğinde gösterilmesinin hiçbir inandırıcılığı olamaz. Bu yargımıza ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saygısızlıktır. Bunu tekrar eden siyasetçiler var."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.