Mehmet Şimşek: Hayat pahalılığının ana nedeni yüksek kiralar

Mehmet Şimşek: Hayat pahalılığının ana nedeni yüksek kiralar
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de hayat pahalılığının ana nedeninin yüksek kiralara bağladı. İşte haberin detayları...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “MÜSİAD 2024 Yılı Değerlendirmesi ve 2025 Yılı Beklentileri” programında konuştu. Bakan Şimşek, hayat pahalılığının en önemli bileşeninin yüksek kiralar olduğunu, bunun da para politikası üzerinden çözülemeyeceğini söyledi.

Dezenflasyon sürecinin başladığını söyleyen Bakan Şimşek "Hedefimiz enflasyonu bu sene yüzde 20 civarına çekmek, bir sonraki sene de yüzde 10'lar civarına ve daha sonra tek haneye çekmek." dedi.

Bakan Şimşek'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"Bu ekonomik programı uygulamaya devam ettiğimiz sürece kredi notumuz da artmaya devam edecek. Bütçe disiplini önemli, geçen sene tedbir almak zorunda kaldık, kimse yüksek vergi istemez, anlıyorum, ama tedbirleri almasaydık sonuçları daha ağır olurdu. Bütçe açığını geçen sene yüzde 5,2 ile sınırladık.

Para politikasının, maliye politikasının sınırı var, bu nedenle üretim ve ihracata öncelik veriyoruz. Vergi yükünün adil dağılımını sağlayacak tedbirler var. Büyük mükelleflerin, yıllardır zarar açıklayan mükelleflerin incelenmesini önceliklendirdik. 2025'te önceliklerimiz büyük mükellef incelemeleri, sektörel saha denetimleri olacak, sektörel karlılık oranlarından düşük kalan mükellefler olacak.

Kamuda kiralık taşıt sayısını yüzde 16 düşürdük. Türkiye'nin brüt dış finansman ihtiyacı azalıyor. 2025'te hedefimiz dezenflasyonun daha hissedilir olması ve yapısal dönüşümün hızlanması. 2025'te hedefimiz dezenflasyonun daha hissedilir olması ve yapısal dönüşümün hızlanması. Hizmet sektöründeki enflasyonda büyük katılık var, bu katılığı kırmak zaman alacak. Mal fiyatı yüzde 36 artarken, manşet enflasyon neden yüzde 44 olmuş, çünkü kirada üst sınırı kaldırdık. Tüm hizmetleri alırsak yüzde 66 artmış, hizmet enflasyonu bizim öngördüğümüzden daha katı ve daha yüksek, şimdi tepki vermeye yeni başladı. Birkaç puanlık sapmanın özünde birkaç etken var ancak resim çok net ortada.

Dezenflasyon programı ile 2024-2026 öngörülerimizi oturttuk, geçen yılın ilk yarısında birkaç puanlık sapma var, biz inanıyoruz ki bu, bu yılın ikinci yarısında telafi edilecek. Dolayısıyla bu enflasyon inecek. TCMB'ye destek olmak için maliye ve gelirler politikası devreye girmeli.

Reel sektör ve hane halkının enflasyon beklentilerinde program hedeflerine göre bir farklılık var, kısmen kredibiliteyi inşa ederek, kısmen sonuç alarak ve kısmen de daha iyi iletişim ve doğru politikalarla bu farkı azaltabiliriz. Yeniden değerleme oranı şu, sonra da enflasyonun düşmesini bekliyorlar, deniyor, yeniden değerleme oranına tabi üç ürün hariç ki onu da bu oranda artırıyoruz, enflasyon sepetindeki payı yüzde 0,36.

Hayat Pahalılığının En Önemli Nedeni: Yüksek Kiralar

Hayat pahalılığının en önemli bileşeni kira, bu nedenle de bu alana büyük önem vereceğiz. Depremin etkisi azaldıkça kaynağın en büyük kısmını konut arzı kanalına yönlendireceğiz. Konut arzını artıracak bütün tedbirleri alacağız. Gıda arzı artırmak da öncelik alanlarımızdandır. Enerjide önemli bir sübvansiyon var, devam ettiriyoruz, hem elektrik hem de doğal gazda.

İç talepte bir yavaşlama oldu, net ihracatın katkısı artıya dönecek, nispeten düşük ama enflasyon ve dış açık yaratmayan geçici olarak daha makul gideceğiz, daha sonra yüksek büyümenin temellerini sağlayacağız demiştik. Ekonomik aktiviteye baktığımızda resmi iyi okumak lazım, Türkiye ekonomisinin yüzde 77'si sanayi dışı sektörler, hizmet sektöründe büyüme güçlü. Kısa vadede imalat sanayiinde geçici sınırlı bir düzeltme vardı, genel olarak reel kesim güven endeksi, kapasite endeksi, nereye bakarsanız bakın son birkaç aydır iyileşme başladı. İstihdam bizim için en önemli gösterge, son bir yılda 1 milyon kişiye istihdam sağlandı, imalat sanayii ve belli alanlarında sıkıntı olduğunun farkındayız, ancak ekonominin geneli için kötümser olmak için neden yok.

"Rekabet gücünü kaybettik" korkuları var, AB ithalatında düşüş var, Türkiye'nin AB'ye ihracatında düşüş yok, artış var. Yaşadığımız bazı sıkıntıları rekabet gücünden çok küresel gelişmelere bağlamakta fayda var.

İhracat bizim en büyük önceliğimiz. Kurumlar vergisini ihracatçılar için artırmadık, tam aksine düşürdük. Yakın dönemde reeskont kredi maliyetini yüzde 35'ten yüzde 30'a düşürdük, halbuki TCMB faizi 250 baz puan düşürdü, önceliğimiz üretim ve ihracat. Zorlanan bazı sektörler var, KOSGEB üzerinden belirli sektörlerin prim desteği, finansman desteği gibi konularda çözümler ürettik.

Çiftçilerimizi güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğiz. Çiftçilerin kullandığı kredinin faizinin yüzde 70'ini bütçeden ödüyoruz, 2025 yılında bütçeden 160 milyar TL ödeneğimiz var. Tarımsal üretim, tarım sektörü ve çiftçilerimiz bizim için önemli. Esnafımızı da destekliyoruz, 802 bin esnafımıza desteğimizi 60 milyar TL'ye çıkarıyoruz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.