Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu'ndan Tivi6'da dikkat çeken son dakika açıklamaları geldi.
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, İsrail İran savaşı ile ilgili, “Dünya da seçilmiş krallar dönemi başladı. Şöyle bir mesaj veriliyor dünyaya; ‘biz 1500 km öteden 30 katlı binanın 11’nci katına duvardan girerek içeridekini öldürebiliyoruz.’ Dünya 3’ncü Cihan Harbi gibi sıkışıyor, görünüyor. Güçlü kuvvetli bir ülke olmak lazımdır” dedi.
Ağıralioğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tahliyesine ilişkin de, “Parti genel başkanlarının söylediklerini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, her söylediğine katılmak zorunda değilsiniz. Öcalan’a umut hakkı diye meclis daveti Özdağ’a ümit hakkı diye Silivri gösterilemez. Bunu Türk siyasetinde bir yere oturtamazsınız. Terör örgütü liderini, kurucu önder diye meclise davet ediyorsunuz, parti genel başkanını terörist gibi zindana gönderiyorsunuz. Kamuoyuna bunun izahı zorlaşır” değerlendirmesinde bulundu.
Ağıralioğlu, “Millet şimdi diyor ki; ‘sana oy verdik, her şeyi yapma yetkisi verdik ona rağmen çözemediniz.’ Muhalefete de diyor ki; ‘bu kadar sorunumuz var, bu kadar soruna rağmen iktidar olamadınız.’ Gücü varken çözemeyenlerle sorun varken iktidar olmayanlar arasına sıkıştı toplum. Anahtar Parti bu sıkışmanın arasına kuruldu” ifadesini kullandı.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, TİVİ 6 canlı yayınında Mustafa Yavuz'un sunduğu Türkiye Saati Programına konuk oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
ÖZDAĞ’IN TAHLİYESİ
“Türkiye’de siyaset, terörsüz Türkiye diye bir gündem ile meşgul. Parti genel başkanlarının söylediklerini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, her söylediğine katılmak zorunda değilsiniz. Öcalan’a umut hakkı diye meclis daveti Özdağ’a ümit hakkı diye Silivri gösterilemez. Bunu Türk siyasetinde bir yere oturtamazsınız. Terör örgütü liderini, kurucu önder diye meclise davet ediyorsunuz, parti genel başkanını terörist gibi zindana gönderiyorsunuz. Kamuoyuna bunun izahı zorlaşır. Ben 2025 yılı karnesinde bunu yük olarak görürüm. Tayyip Bey özelinde de böyledir. Tayyip Bey zindan görmüş bir siyasetçidir. Kendisine siyasi yasak konmuş bir siyasetçidir. Siyasetçiler böyle backgroundlarla iktidara gelince onların vazifesi şudur: Siz zindan gördünüz, sizin yönettiğiniz ülkede kimse zindan görmesin. Siz fakirlik gördünüz, sizin yönettiğiniz ülkede kimse fakirlik görmesin.
İSRAİL-İRAN SAVAŞI
Bu savaş İran ile başlamadı yüzyıllardır var. İsrail yüzyılları sâri bir yerleşme hevesinin, programının haritasına sahip. Siyasi, ekonomik haritasına da sahip. Konjonktürel olarak bu bölgedeki yerleşme planlarının üstündeki ülkeler onların her zaman hedefi oldu. Bu bölge Avrupa’nın sömürge zamanlarından itibaren, paylaşımlarına kendini konu ettiği bir alandır. Kendi topraklarını paylaşmıyorlar, başka insanların topraklarını paylaşıyorlar. Dünyayı bir siyasi parselasyona tabii tutuyorlar. Kendisine bugün devlet vaat edilenler sonra kendisine devlet vaat edilmiş de ırzı iffeti çiğnenmiş ülkelerde bir örnek olmaya namzetler. Bunları durduracak bir kudret lazımdır. BM durduramıyor, insan hakları mahkemeleri durduramıyor. İsrail kimin himayesiyle yapıyor bu işleri? Amerika’nın himayesiyle yapıyor. ‘Gazze’ye otel yapacağım’ diyen bir adam Amerikan başkanı. Sizin, ‘Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor’ demenizin bir anlamı var mı? Dünya da seçilmiş krallar dönemi başladı. Bu kadar ahlaksızlığın, ilkesizliğin olduğu yerde 3-5 tane istisna varmış gibi konuşmaya gerek yok. Şöyle bir mesaj veriliyor dünyaya; ‘biz 1500 km öteden 30 katlı binanın 11’nci katına duvardan girerek içeridekini öldürebiliyoruz.’ Tayyip Bey, o yüzden mesajı üstüne aldı dedi ki; ‘biz vazifelerimizi görüyoruz.’ Türk devletini yönetiyorsanız İHA’lar, SİHA’lar vardı, sağ olsun ama uzun menzilli füze diye bir gündemimiz var bizim. Çünkü dünya 3’ncü Cihan Harbi gibi sıkışıyor, görünüyor. Güçlü kuvvetli bir ülke olmak lazımdır.
YENİLMİŞ BİR ÖRGÜTÜ NİYE DİRİLTMEYE KARAR VERDİNİZ?
Ülkemizin pek çok problemi var. Pahalı bir bedel ödedik çözüm sürecinde. Ama ödenmiş bedel rağmen, süpürülmüş terör var. Biz 2 yıldır evlatlarımızı Irak ve Suriye’de şehit veriyoruz, içeride şehir vermiyoruz. Çünkü dağlarımız, ütüleseniz bir Türkiye çıkar. O bölgede o kadar büyük vadiler vardır. Türkiye’nin güvenlik konsepti şuna oturmuştur: Dağları aşacağız, düzde karşılayacağız. Terörün sızmasını Türkiye sınırında değil, Irak, Suriye sınırında düzde karşılayacağız, bu hamleler doğrudur. Uçakla bombaladığımızın yerin 80-100 metre altında mağaralar var. PKK kongresi bile, silahla bombalanacaklar diye yerin altında yaptılar. Bombalanacağız korkusuyla yenilmiş bir örgütü niye diriltmeye karar verdiniz? Paçavraya dönmüş bir örgüt, nefes alamıyorlar. Berbat bir iletişimle muhatap almalarına ben çok kızdım.
KURUCU ÖNDER TEPKİSİ
Devlet Bey, Rahmetli Başbuğ’un kabrinde Öcalan’a böyle demişse, bunu planlamışsa murat ettiği bir şey vardır. Bunu söylemek zorunda bize. Nice hilal bıyıklı evlatlarımız şehit oldu. Silahlarının kabzasına bozkurt kazıyarak şehit oldular.
YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI
Kimilerimiz kırmızı, kimilerimiz beyaz çizgilerini konuşacak. Bu ülkenin beraberliğini ay yıldız al bayrak temsil ediyor. Biz bu bayrağın altında bir milletsek o zaman kırmızıları sayacağız. Dilimiz, kimliğimiz, üniter yapımızı haleldar edecek, Türkiye’nin etnik kimlikler üzerinden tarif edilmesine imkân verecek, eğitim dili gibi münasebetsiz gevşekliklerle kırmızı çizgilerimizi pembeleştirmemeliyiz. Kırmızı çizgilerimiz kırmızı kalsın. Harama helal demeyelim beyazımız da sağlam olsun. Partilerin politik tercihleri farklılaşabilir ama bizim kırmızı çizgilerimiz hiç farklılaşmaz. 82’de Kenan Evren’den korkuyorduk şimdi de hükümetten mi korkacağız? Korkarak yapılan anayasayı değiştirmeye çalışıyoruz. Biz sizin deneme tahtanız mıyız? Anayasa yapım sürecinin psikolojik eşiğinin oluşmadığını düşünüyorum.
BİZ ÇADIR DEVLETİ DEĞİLİZ!
1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda uçaklarımızın lastiğini yapamayacak durumdaydık. Kötü komşu insanı ev sahibi yapar derler ya, kötü müttefik de insanı silah sahibi yapıyor. Bizim kapasitemiz vardır, biz çadır devleti değiliz. Ama siyasetçiler işlerini doğru yaparlarsa Sayın Cumhurbaşkanının 23 yıllık kudreti bunun 10 katını yapmaya yetebilirdi. Biz niçin fazlasını yapamadık? Bugün İsrail’e arabuluculuk teklif etmemize gerek kalmazdı, derdik ki ‘oturun oturduğunuz yere.’ Bu kadar kudret lazımdı bize. Bu ülkenin hali ne arkadaş?
2002’DEKİ VAAT LİSTESİYLE PARTİ KURUDUM
20-25 yılda bir nesil değişimi olur. Şimdi nesil değişimi zamanıdır. CHP’de, İYİ Parti’de, Saadet Partisi’nde oldu. 20-25 yıl arayla Türkler yöneticilerini değiştiriyorlar. 20 senede bir, ‘bizi kurtarın’ diye birini seçip, 20 sene arkasında durup, ondan sonra ondan kurtulmak için başka birini aramak… Ben, Sayın Cumhurbaşkanının 2002’deki vaat listesiyle parti kurudum. Aynı şeyleri vaat ettiğimize göre burada bir disiplin kaybı, zaman israfı, memleketin kaynaklarını doğru yönetememe hastalığı pek çok şey var. Böyle zamanlarda siyasetçiye kahır çoktur.
DEM’İN HİSSESİNE TEBESSÜM DÜŞÜYOR!
İktidar, ‘ben gidersem CHP gelir’ diye seçmeni korkutuyor, CHP, ‘bize oy vermezseniz AK Parti kalır’ diye korkutuyor. Gelir ile gider arasına sıkışmış memlekete biz de ‘bir şey olmaz, endişe etmeyin’ diyoruz. Bu siyasette kalma heveslerine 2 yılda bir hainlerle, kahramanların yer değiştirdiği bir güvensizlik aşanına teslim oldu. 35 yıldır cemiyetçilik yapıyorum. Benim hattım, hududum hep aynı yerde. Ben ittifaklarla ilgilenmiyorum, ittifaklarınızın hayrını görün. Bakıyorum şimdi DEM heyetine çok nazikler, CHP’ye terörist demeye başladılar. Birine terörist demeden yapılamıyor bu ülkede. DEM’in hissesine tebessüm düşüyor, biz kaygılarımız var dediğimiz zaman gözlerinden ateş çıkıyor. Bize de DEM’e olduğu kadar kibar davranabilir misiniz?
GÜCÜ VARKEN ÇÖZEMEYENLERLE SORUN VARKEN İKTİDAR OLMAYANLAR ARASINA SIKIŞTI TOPLUM!
AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanına şunu soruyorum; 2028 seçimlerinde 600 mebus çıkarsanız, bütün partiler baraj altı kalsa ve siz çıksanız. Şu an eksik olan hangi gücünüz gelecek ki size şu anda yapamadığınız bir şeyi yapacaksınız? Millet şimdi diyor ki; ‘sana oy verdik, her şeyi yapma yetkisi verdik ona rağmen çözemediniz.’ Muhalefete de diyor ki; ‘bu kadar sorunumuz var, bu kadar soruna rağmen iktidar olamadınız.’ Gücü varken çözemeyenlerle sorun varken iktidar olmayanlar arasına sıkıştı toplum. Anahtar Parti bu sıkışmanın arasına kuruldu.”
Gelişmelerden ve haberlerden haberdar olmak için memur365'i takipte kalın.