İşçinin amir yapılmasını mahkemeye taşıyan memur, davadan zaferle ayrıldı. Yargıtay, işçi memurun amiri olamaz dedi.
Sakarya Üniversitesi'nde Koruma ve Güvenlik Şube Müdürlüğünde görev yapan memurlara grup amiri olarak işçi verildi.
Memurlar ise bu durumu yargıya taşıdı ve olumlu sonuca ulaştı. Mahkeme, işçi memurun amiri olamaz dedi.
Karar şöyle:
Sakarya Üniversitesi Koruma ve Güvenlik Şube Müdürlüğünde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi koruma ve güvenlik memuru olarak görev yapan davacı tarafından, görev yaptığı birimde 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olarak istihdam edilen işçi statüsündeki personelin grup amiri olarak görevlendirilmesine yönelik işlemin iptal edilmesi talebiyle 9/1/2025 tarihli dilekçe ile yapılan başvurunun reddine ilişkin 15/1/2025 tarih ve 437871 sayılı Sakarya Üniversitesi Genel Sekreterliği Koruma ve Güvenlik Şube Müdürlüğü işleminin; 657 sayılı Kanun'a göre memur ve amir arasında hiyerarşi bulunduğu, gerek sözleşmeli personel gerekse 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi bir işçi personelin memur ve amiri arasında bir hiyerarşik kademeye konulması veya bir memurun amiri olmasının mevzuat hükümlerine aykırı olduğu, 657 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmeliklere göre bir memurca yürütülmesi gereken müdürlük görevinin vekåleten de olsa işçi veya sözleşmeli statüsündeki bir personel eliyle yürütülemeyeceği, işçi statüsünde olup amirlik görevi yürüten kişilerden ikisinin lise, birinin ise ortaokul mezunu olduğu, buna karşın 5188 sayılı Kanun'da amir olabilmek için en az ön lisans mezunu olma şartının arandığı, hukuka aykırı olduğu iddialarıyla iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ Üniversite bünyesindeki 4857'ye tabi işçi statülü personelin de
üniversitenin daimi personeli olduğu, dolayısıyla bu personelin de grup amiri olarak görevlendirilmekte olduğu, işbu görevlendirmelerin asli nitelik arz eden kadrolara atama niteliğinde değil bağlı olduğu birim ve bölümde işlerin düzenli yürütülebilmesi, üst yönetime kolay ve hızlı hesap verilebilirliğin sağlanması amacı taşıyan bir görevlendirme şeklinde olduğu, işçi statülü personellerin grup amiri belirlenmesinin sebebinin yaş, tecrübe, mesleki kıdem, uzun yıllardır üniversitede çalışmaları dolayısıyla hem işe hem de çevreye daha hakim olmalarının olduğu, daha önce koruma ve güvenlik memurlarının ikinci grup olarak bir vardiyada toplandığı, ancak personelin tecrübesiz olması nedeniyle güvenlik zafiyeti meydana geldiği, bu nedenle kurumu iyi bilen tecrübeli daimi güvenlik personeli ile gruplandırılarak birlikte göreve devam ettikleri, güvenlik hizmetlerine ilişkin emir ve talimat yetkisinin memur statülü Koruma ve Güvenlik Şube Müdürüne ait bulunduğu, söz konusu görevlendirmelerin 657 sayılı Kanun kapsamında yapılmadığı ve idarenin takdir yetkisi çerçevesinde gerçekleştirildiği, bu nedenle dava konusu uygulamanın hukuka uygun olduğu iddialarıyla davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
T.C. SAKARYA 2. İDARE MAHKEMESİ
işçi statülü personelin memur kadrolarına vekalet etmesine veya memurun hiyerarşik üstü olacak şekilde müdür, amir, şef, sorumlu benzeri konumlara getirilmesine imkân bulunmadığı yönündeki Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün idari görüşünün de bu yönde olduğu ve yükseköğretim kurumlarında 657 sayılı Kanuna tabi personel ile 4857 sayılı Kanuna tabi personel arasındaki hiyerarşik ilişkiye dair söz konusu görüşün Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca tüm Devlet üniversitelerine gönderilerek bu çerçevede tasarrufta bulunulmasının istenildiği, bu itibarla davalı idare bünyesinde görev yapan 4857 sayılı Kanuna tabi işçi statüsündeki personelin grup amiri unvanı altında 657 sayılı Kanuna tabi koruma ve güvenlik memurlarının üzerinde fiili bir amirlik konumuna yerleştirilmesine yönelik uygulamada ve bu yöndeki uygulamanın iptal edilmesine yönelik başvurunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 1.424,30 TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 18.000,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücreti avansının derhal istenilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Bursa Bölge İdare Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere 08/10/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.