Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alarm zillerinin çalmaya başladığını, doğum oranının çok düştüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı son dakika açıklamasında erkeklere bazı nasihatlarda bulundu ve doğum oranları ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
Tüm kardeşlerimize muhabbetlerimi iletiyorum. Akademik toplantılarda yapılan tespit ve teşhisler önemlidir. Çerçevenin iyi çizilmesi, tartışmaların sağlam bir zemine oturması çok mühimdir.
Bazı kurumlar çok önemlidir. Aile bu müesseselerden biridir. Aile kimlik ve kültürün yaşatıldığı, milli ve manevi değerlerin muhafaza altına alındığı bir okul hükmündedir. Aile fedakarlığın, vazifeler yüklenmenin mektebidir. Mesele bu kadar açık ve nettir.
Şunu da çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Aileden yetişen bireyler ne kadar bilgili, ne kadar şuurlu olursa toplum o kadar güçlü olur. Bireyi güçlendirmeden aileyi, aileyi güçlendirmeden de devlet ve milleti yaşatamazsınız. Kamil insan, huzurlu aile, güçlü millet diyoruz. Eğer geleceğe emin adımlarla yürümek istiyorsak bu silsileyi özenle korumamız gerekiyor. Bu konuda hepimiz elimizi taşın altına koymakla mükellefiz. Aksi halde arzu ettiğimiz nesilleri yetiştiremez, bu konuda yol kat edemeyiz.
Biz de aile ile ilgili çalışmalarımıza devam ediyoruz. Gerek bakanlıklarımız, gerek ilgili kurum ve kuruluşlarımız çok boyutlu yaklaşımla hareket ediyor.
LGBT'ye yönelik tüm önlemleri alıyoruz. Sosyal medya ve dijital mecralarda, insanla birlikte aile ve mukaddes değerlerimizi hedef alanlarla mücadele ediyoruz. Nüfusumuz artıyor. Fakat nüfus artış hızımız azalıyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre geçen sene ölçülen toplam doğurganlık hızı 1.48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran, nüfusun kendini yenileme düzeyi olan 2.10 bandının çok altında. Alarm zilleri çok yüksek sesle çalıyor. Bir diğer önemli konu şudur:
TEK YAŞAMA ARTIYOR
2022 verilerine baktığımızda istihdamda olan kadınların toplam doğum hızı 1.38, istihdamda olmayanların 1.72 olduğunu görüyoruz.
Kadınlar çocuk yetiştirme noktasında çoğu zaman eşlerinden gerekli desteği göremiyor. Yükün büyük bölümü maalesef kadınların omuzlarında.
Gençler artık daha geç evlenmek istiyor. Boşanmalar artıyor. Toplum olarak daha fazla bireyselleşiyoruz. Yalnız yaşayanların oranı yüzde 20'ye çıktı.
TÜİK verilerine göre tek kişilik hane sayısı artıyor."