17 Kasım 2025 kabine kararları açıklanıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulunuyor. İşte haberin detayları...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Kazanın Nedenini Kara Kutunun İncelenmesi Neticesinde Göreceğiz"

Aziz milletim, değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla, şu an ekranları başında bizleri ilgiyle, heyecanla takip eden tüm vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Asya'dan Afrika'ya, Balkanlardan Kafkasya'ya, dünyanın dört bir yanında kalbi milletimizle birlikte atan tüm kardeşlerimizi aynı şekilde saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, yaşadığımız her olay Türkiye'nin sınırlarının çok ötesinde bir büyüklüğe, nüfuza ve gönül halesine sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bunu zafer kutlamalarından dönerken, Azerbaycan-Gürcistan sınırına yakın bölgede düşen askeri kargo uçağımız sonrası bir kez daha gördük. Kardeş ülkeler başta olmak üzere dünyanın her tarafından taziye ve dayanışma mesajları aldık. Bilhassa Gürcistan ve Azerbaycan, facianın ilk anından itibaren tüm imkanlarını seferber etti, arama-kurtarma ekiplerinin ulaştırılması, enkazın bulunması, olay mahallinin güvenliğinin sağlanması noktasında tam bir işbirliği içinde oldular.

Uçağın kara kutusuna ve şehitlerimizin naaşlarına kısa sürede ulaştık. Cuma günü de ebedi istirahatgahlarına uğurlamak üzere şehitlerimizi ülkemize getirdik. Bakanlarımızın, milletvekillerimizin, sivil ve askeri erkan ile vatandaşlarımızın katılımıyla şehitlerimize son görevimizi yerine getirdik. Bir kez daha aziz hatıralarını daima yaşatacağımız kahraman askerlerimizi kemali hürmetle yad ediyor, her birine Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor. Aynı şekilde Hırvatistan dönüşü düşen Orman Genel Müdürlüğümüze ait yangın söndürme uçağında şehit olan pilotumuza da Rabbimden rahmet diliyorum. Şairin dediği gibi, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu hakikat asırlardır değişmedi ve değişmeyecek. Bin yıldır olduğu gibi bugün de sınırlarımız içinde ve dışında milletimizin huzuru, devletimizin bekası uğruna canları pahasına vazife yapan nice vatan evladı var. Rabbim hepsini korusun, muhafaza etsin, ayaklarına taş değdirmesin diyorum.

Kaza-kırım ekibimizin topladığı veriler ışığında ve kara kutunun incelenmesi neticesinde 20 canımızı şehit verdiğimiz elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net görebileceğiz. Bunları da başta şehit yakınlarımız olmak üzere kamuoyumuzla şeffaf bir şekilde paylaşacağız. Bu vesileyle telefonla arayarak veya mesaj yollayarak acımızı paylaşan tüm dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum. Burada şunu da ifade etmek istiyorum. Peygamberlikten sonraki en yüce makam olan şehadet mertebesine ulaşmak ne kadar ulvi ise geride kalanlar içinde sabretmek o kadar büyük bir derecedir. Şehit yakınlarımızın teslimiyeti, vakarı, sabrı ve metaneti karşısında bu milletin bir ferdi olarak açık söylüyorum duygulanmamak elde değil. Yüreklerine düşen kor ateşe rağmen metanetlerinden taviz vermeyen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun. Değerli basın mensupları, değerli arkadaşlar kabine olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 783 bin kilometre karesinin tamamına 86 milyon insanımızın her birine aşkla hizmet ediyoruz.

"Eserlerimize Her Gün Bir Yenisini Ekliyoruz"

Halka hizmeti hakka hizmet olarak kabul eden bir anlayışın temsilcileri sıfatıyla durmadan dinlenmeden çalışıyor eserlerimize her gün bir yenisini ekliyoruz. Son kabine toplantımızdan bu yana geride bıraktığımız iki haftayı yine dolu dolu geçirdik. 4 Kasım'da ülkemize atanan büyükelçilerin güven mektuplarını kabul ettik. Ertesi gün partimizin grup toplantısını büyük bir coşkuyla gerçekleştirdik. 6 Kasım'da düzenlenen Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezi Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı bu alandaki yeni trendleri görmemize vesile oldu. Ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinden çok kıymetli isimleri Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduk. 5 sene önce Ankara'ya kazandırdığımız Millet Kütüphanemiz toplam 141.700.000 kaynakla dünyanın en büyük 3. kütüphanesi haline geldi. Sadece geçen sene çoğu genç 2 milyon kişiyi kütüphanemizde misafir ettik. 15 Kasım itibariyle toplam 8.650.000 ziyaretçiyi Millet Kütüphanemizde ağırladık. Biliyorsunuz kütüphanemizde okuyan, yazan, araştırma yapan veya sınavları hazırlanan bu misafirlerimize günde 2 öğün çorba ikram ediyoruz. 15 çeşit içecek ve keklerimizi yine ücretsiz olarak misafirlerimize sunuyoruz. Bu yıl başından beri 7.340.000 adet ücretsiz ikramda bulunduk. Şurası da oldukça dikkate değerdir. Halk kütüphanelerimizdeki güncel üye sayımız 7.6 milyona, kitap sayımız 25.6 milyona ulaştı. Şu an dağıtımda olan 800.000 yeni kitabımızla bu sayıyı yıl sonunda inşallah 26.4 milyona çıkarmış olacağız. Sadece bu rakamlar bile muhalefetle aramızdaki derin ufuk farkını ortaya koyuyor. Siyasi rakiplerimiz gençleri saf malzemesi olarak görüp yolsuzluklarını atlamak için öne sürerken biz gençlerimiz geleceğimizdir anlayışıyla onların her alanda en iyi şekilde yetişmeleri için cansiparane çalışıyoruz. Kaliteli eğitim almış, bilgi ve hikmetle donanmış, milli manevi değerlerine sahip çıkan bir gençliğin yetişmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz.

"Avrupa'nın En Büyük 7. Ekonomisi Haline Getirdik"

Yeter ki gençlerimiz okusun, araştırsın, kendilerini geliştirsin. İnşallah biz bu şuurla onlara hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Değerli arkadaşlar, Zafer Günü'nü Azerbaycanlı kardeşlerimizle kutlamak ve azatlık meydanında tertiplenen zafer geçit törenine iştirak etmek üzere 8 Kasım'da Bakü'deydik. 44 günlük vatan muharebesinde Karabağ'ın işgalden kurtuluşu için toprağa düşen şehitlerimizi rahmetle kahraman gazilerimizi şükranla andık. İki devlet, tek millet düsturuyla inşallah bundan sonra da iyi ve kötü günlerinde tüm imkanlarımızla can Azerbaycan'ın yanında olacağız. Özellikle Güney Kafkasya'da kalıcı barışın tesisi ve ekonomik kalkınmanın ivme kazanması için üzerimize ne düşüyorsa yapmaktan geri durmayacağız. 10 Kasım'da Cumhuriyetimizin Bani'si ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 87. yıldönümünde bir kez daha saygıyla andık. İktidarlarımız boyunca millete efendilik yoktur, hamilik vardır prensibinden hareketle Aziz milletimize kimsenin patronluk taslamasına, parmak sallamasına, Anadolu insanlığını hor, hakir görmesine müsaade etmedik. Bu topraklarda kurduğumuz devletler zincirimizin en son halkası olan Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet muzaffer ve muvaffak kılmak için canla başla çalıştık. Bir dönem toplu iğne dahi üretemeyen bir ülkeyi dünyanın en büyük 17. Avrupa'nın en büyük 7. ekonomisi haline getirdik. 2025 yılı ikinci çeyreğinde kişi başı milli gelir 17 bin dolara ulaştı. 2002 senesinde yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabiliyorduk. Ekim 2025 itibariyla yıllık ihracatımız 270,2 milyar dolarla rekor kırdı. Hizmetler ihracatımız ise 14 milyar dolardan 121,6 milyar dolara çıktık. Savunma sanayinde bir zamanlar %80 oranında dışa bağımlı olan Türkiye bugün bu alanda dünyanın imrenerek takip ettiği bir seviyeye yükseldi.

"Dünyanın İlk 3 Ülkesi Arasındayız"

İHA ve SİHA üretiminde artık dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız. Sadece ekonomide değil, demokraside de zihniyet dönüşümü gerçekleştirdik. 1940'lardan itibaren siyasete musallat olan faşizan zihniyet yerine, milli iradenin gerçek manada egemen olduğu yönetim modelini ülkemize kazandırdık. Tek parti zihniyetinin cumhurla cumhuriyet, devlet ile millet arasına ördüğü duvarları hayata geçirdiğimiz tarihi nitelikteki reformlarla ortadan kaldırdık. Şunu büyük bir gururla ifade etmek istiyorum. Bugün Türkiye emin, ehil, dürüst, çalışkan kadroların riyasetinde her alanda son asrın en başarılı hizmet ve eser noktasında en üretken yıllarını yaşıyor. Türkiye yüzyılı vizyonumuz adım adım gerçeğe dönüşüyor. Değerli arkadaşlar, 11 Kasım milli ağaçlandırma gününde ülkemiz genelinde 14 milyon 914 bin fidanı toprakla buluşturduk. Çağrımıza icabet ederek Yeşil Vatan seferberliğimize katılan 1 milyon 280 bin vatandaşımızın her birine buradan teşekkür ediyorum. Aynı gün partimizin genel merkezinde şehirciliğimizde insan ve mekan temasıyla toplanan şehircilik zirvemizin açılışını yaptık. 13 Kasım'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesini müteakip ilk resmi yurt dışı ziyareti vesilesiyle Sayın Tufan Erhürman'ı Ankara'da eşiyle misafir ettik. Sayın Cumhurbaşkanı'yla milli davamız Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve adadaki gerçeklere uygun bir çözüme yönelik atılabilecek ortak adımları değerlendirdik. Sayın Erhürman'ın son dönemde Rum kesimine yönelik mesajlarında Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliğinden ödün verilmeyeceğini vurgulaması önemlidir. Geçmişte defalarca denenmiş ve netice alınmamış önerilerin tekrar ısıtılmaya çalışılmasını vakit kaybı olarak görüyoruz. Kıbrıs meselesinin çözümü, çeşitli vesilelerle altını çizdiğimiz üze iki devletin bir arada var olmasından geçiyor. Kıbrıs Türkü'nün ilk baştan beri gösterdiği cesaret, irade ve yapıcı tutumu Rum tarafı da gösterirse adada egemen eşitliğe ve eşit Oğuzlar arası statüye dayalı, kalıcı, adil ve gerçekçi bir çözüm bulunabilir. Değilse adaletsizlik üzerine hiçbir çözüm bina edilemez. Bu vesileyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanının kırk ikinci yıl dönümünü bir kere daha tebrik ediyor. Kıbrıs Türkü'nün esenlik ve güvenliği için şehit olan tüm Mehmetçik ve mücahitlerimizi rahmetle yad ediyor. 14 Kasım Atatürk Kültür Merkezi'nde Şule Yüksel Şenler Vakfımız ile Doktor Beti Şabaz Merkezi'nin organize ettiği Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve yankılar sergisinin açılışını gerçekleştirdik.

"350 Bininci Yuvamızın Anahtarlarını Teslim Etmenin Sevincini Yaşadık"

15 Kasım Cumartesi günü ise Adıyaman'daydık. Deprem bölgemizin yaralarını sarmaya süratle devam ediyoruz. Eylül ayında Malatya'da 304.000. afet konutumuzun kurasını çekmiştik. Adıyaman'da da 350.000. yuvamızın anahtarlarını teslim etmenin sevincini yaşadık. Böylece tek seferde toplam 45.342 konut ve iş yerini de teslim etmiş olduk. Yıl sonunda Adıyaman'da toplam 43.573 konut ve iş yerini daha teslim etmeyi hedefliyoruz. 11 ilimiz için hedefimiz yıl başından önce 453.000 bağımsız bölümün anahtar teslimini yapmaktır. Evine kavuşmamış tek bir hak sahibi bırakmayana kadar inşallah gece gündüz çalışacağız. Hal böyleyken, gören herkesin takdir ettiği hizmetleri itibarsızlaştırmaya çalışan bir zihniyetin umutsuz çırpınışlarına şahit oluyoruz. Taş üstüne taş koymaktan aciz olanlar deprem bölgesinde rekor sürede yapılan inşa ve ihya çalışmalarını karalıyor. Bir işin ucundan tutmadıkları gibi bir de 7 gün, 24 saat esasına göre şantiyelerde tel döken mühendislerimizin, işçilerimizin emeğine laf ediyorlar. İş yapmayı animasyon yapmak olarak görenlere ne desek boş. Rabbimiz kimseyi sırf siyasi ve ideolojik taassubu yüzünden yalan söyleyecek, verilen onca emeğe çamur atacak seviyeye düşürmesin diyorum. Allah'ın izniyle biz bunları aldırmayacak ve sadece işimize bakacağız. Bir kez daha kurallarını çektiğimiz ev ve iş yerlerinin deprem zedelerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Aziz kardeşlerim, hükümetimizin en hassas davrandığı konuların başında temiz ve sağlıklı gıdaya erişim ile gıda güvenliği geliyor. İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda aldatmaca olmaması için ne yapılması gerekiyorsa yapmanın çabası içindeyiz. Denetimler sonucunda taklit, tahşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak Tarım Bakanlığımız tarafından yayınlanıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Haber Haberleri