TCMB Başkanı Fatih Karahan'dan enflasyon açıklaması

İstanbul Sanayi Odası'nın Kasım Ayı Olağan Toplantısı'nda konuşma yapan TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyonla ilgili önemli açıklamalar yaptı. İşte haberin detayları...

İstanbul Sanayi Odası'nın Kasım Ayı Olağan Toplantısı'nda konuşan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan "Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor." dedi.

Para politikasındaki sıkı duruşu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceklerini söyleyen Fatih Karahan sözlerini şöyle sürdürdü "2025 yılı sonunda ise enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedefliyoruz. Makroekonomik göstergeler dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerliyor. İç talep yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında iyileşme eğilimi görüyoruz. Beklentilerin seyrini ve fiyatlama davranışlarını yakından izliyoruz.

Enflasyon

Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz. Her zaman vurguladığımız gibi, enflasyonun ana eğilimini yakından takip ediyoruz. Merkez Bankası bünyesinde takip ettiğimiz göstergeleri bir bütün olarak incelediğimizde, ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş görüyoruz.

Merkez Bankası bünyesinde takip ettiğimiz göstergeleri bir bütün olarak incelediğimizde, ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş görüyoruz. Hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller ise belirginleşiyor. Kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere, kademeli bir iyileşme izliyoruz. Öte yandan, çekirdek dışında kalan gruplara baktığımızda, üçüncü çeyrekte enerji fiyat artışının güçlendiğini gördük. Bu gelişmede, yönetilen enerji kalemlerindeki fiyat gelişmelerinin yanı sıra maktu vergi güncellemelerinin etkileri öne çıktı.

Gıda tarafında ise üçüncü çeyrekteki iyileşmenin ardından, geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda grubunda ekim ayında yüksek fiyat artışları gördük. Bu görünüm kasım ayında da devam ediyor. Diğer taraftan, taze meyve ve sebze dışındaki gıda enflasyonu daha düşük seyrediyor. Hizmet enflasyonuna daha yakından bakacak olursak, üçüncü çeyrekteki yüksek seyir, dönemsel fiyatlama ile geçmişe endeksleme davranışı güçlü olan ve fiyat artış sınırlamalarına tabi olan kira ve eğitim öncülüğünde sürdü.

Kasım ayına ilişkin perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü göstergeler, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor. Para politikasındaki kararlı duruşumuz; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek. Ayrıca, maliye politikasının artan eşgüdümünün de bu sürece önemli katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz.

Büyümedeki talep kompozisyonu daha dengeli bir görünüm sergiledi. Cuma günü açıklanacak üçüncü çeyrek verilerinde de bu görünümün sürmesini bekliyoruz. Üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler, yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor. Dördüncü çeyreğe ilişkin talep göstergeleri, talep koşullarının enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ima ediyor. Bu noktada altını çizmek isterim ki; sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme sürecek. Önümüzdeki dönemde negatif düzeylerde gerçekleşecek olan çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacak. İç talepteki dengelenmeyle uyumlu olarak dış ticaret dengesindeki iyileşmenin devam ettiğini görüyoruz. Son dönemde altın ve enerji hariç bakıldığında ihracat gücünü korurken, ithalat ılımlı seyretmekte.

Para politikasındaki kararlı duruşumuz yanında manşet enflasyondaki düşüşün de etkisi ile beklentilerdeki iyileşmenin devam etmesini bekliyoruz. Üretici enflasyonu ana eğilimi ılımlı seyrini koruyor. Tüketici enflasyonu üzerinde üretici fiyatları kaynaklı baskılar zayıflıyor. Sanayi firmalarının fiyatlama davranışlarında net bir iyileşme gördük. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesini, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz.

Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesini, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Son yıllarda önemli uygulama değişiklikleri ile reeskont kredilerinin etkinliğini artırarak daha fazla sayıda firmaya reeskont kredisi kullandırdık.

"Türk Lirasına Güven Artıyor"

2018 yılı sonunda 2.100 olan reeskont kullanan firma sayısı 2024 yılı kasım ayında 8.000’e yaklaştı. Kararlılıkla sürdürdüğümüz sıkı parasal duruşumuz ve KKM bakiyesinin azaltılmasına yönelik uygulamaların etkisiyle Türk lirası varlıklara olan ilginin ve güvenin arttığını görüyoruz. 2023 Ağustos ayında 140 milyar doların üzerine çıkan KKM hesapları, kasım ayının ortasında 38 milyar dolar seviyesine geriledi. Vadesi dolan KKM hesaplarından TL’ye geçiş oranları yıl başında yüzde 10’lu seviyelerdeyken son dönemde yüzde 25’ler civarında. Vadesi dolan KKM hesaplarından TL’ye geçiş oranları yıl başında yüzde 10’lu seviyelerdeyken son dönemde yüzde 25’ler civarında. Türk lirası mevduatın payı ise aynı tarihlerde yüzde 32’den yüzde 58’e yükseldi. KKM bakiyesinin azalması Türk lirası mevduat payını artırarak parasal aktarım mekanizmasını güçlendiriyor ve merkez bankası bilançosu üzerindeki riskleri azaltıyor.

26 Mayıs 2023 ile 22 Kasım 2024 tarihleri arasında, brüt rezervler 58,2 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 102,3 milyar dolar iyileşti. 22 Kasım itibarıyla brüt rezerv düzeyimiz 156 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerimiz, yurt içinde yaptığımız TL karşılığı döviz swapları da dahil ettiğimizde 41,8 milyar dolara yükseldi. Sıkı para politikası duruşumuz, rezervlerimizin güçlenmesini sağlayarak Türkiye’ye yönelik risk algısını iyileştiriyor. Sıkı para politikası duruşumuz, küresel piyasalardaki oynaklıkların ülke risk primine olumsuz etkilerini sınırlıyor. Önümüzdeki dönemde makroekonomik görünüm dezenflasyon sürecine destek vermeye devam edecek. Önümüzdeki dönemde makroekonomik görünüm dezenflasyon sürecine destek vermeye devam edecek.

Dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Bir kez daha altını çizmek isterim ki; fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri