DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Tivi6 ekranlarında yayınlanan “Türkiye Saati” programında gündeme ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Asgari ücretliye ara zam yapılmaması durumunda bunun "vatandaşın cebinden para çalmak" anlamına geleceğini söyleyen Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da halktan kopmakla eleştirdi. Babacan, programda hem ekonomik krize hem de adalet sistemine yönelik sert eleştirilerde bulunurken, DEVA Partisi’nin doğal Cumhurbaşkanı adayı olduğunu da açıkça ilan etti.
Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“1 TEMMUZ’DA ARA ZAM VERMEMEK, İNSANLARIN CEBİNDEN PARA ÇALMAKTIR”
Babacan 1 Temmuz’da yapılıp yapılmayacağı tartışılan asgari ücret ara zammıile ilgili: “Açlık sınırı her ay, her ay, her ay artmaya devam ediyor. Daha da artacak. Ve şimdi ben dünkü grup konuşmamızda da söyledim. 1 Temmuz'da mutlaka buna bir ara zam vermek zorundalar. Geçen sene yapmadılar. Geçen sene asgari ücrete ara zam vermediler. Yapmazlarsa ne olur peki? O zaman emeklinin cebinden para çalmış olurlar. Açık söylüyorum yani. Enflasyon emeklinin suçu değil ki ya! Enflasyonu kim üretti? Sayın Erdoğan bizzat kendi eliyle kuru da patlattı enflasyonu da… Yanlış kararlar aldı. Merkez Bankası’nın dürüst ve ehli kadrosunu indirdi aşağıya. Başka insanları getirdi. Onlar da yanlış işler yaptı. Enflasyonu patlattı. Bu enflasyonun patlatması emeklimizin suçu değil ki. Enflasyonun patlamasının suçu şu andaki iktidardadır. Madem iktidar yüzünden bu açlık sınırı artmaktadır. Enflasyon vardır. Bu enflasyon farkını emekliye de asgari ücretliye de vermek zorundadırlar. Vermezlerse insanların cebinden para çalmaktan farkı yoktur bunun yani.”
“MENFAAT ŞEBEKESİ, ERDOĞAN’IN ÇARŞI PAZARI DİNLEMESİNE İZİN VERMEZ”
Erdoğan’ın halktan koptuğunu dile getiren Babacan “Keşke Sayın Erdoğan da günlük böyle bir telefon turu yapsa, memleketin halini iyi anlar yani… Bir apartman görevlisini arasa, bir marketi arasa, bir çiftçi arasa ‘Ya arkadaş durum nasıl?’ diye, memleketin durumunu daha iyi anlar ama onun etrafındaki menfaat şebekesi izin vermez ona yani. Onlar diyor ki ‘Sen kimseyle görüşme. Bizi dinle. Bize daha çok para kazandır.’ O da onu yapıyor zaten” eleştirisinde bulundu.
“ZENGİNLERLE HÜKÜMETLERİN İÇ İÇE GEÇTİĞİ SİSTEM YIKILMALIDIR”
Gelir adaletsizliğine dikkat çeken Babacan “Devletin varlık sebebi adalettir. Adalet sadece yargının hızlı ve adil karar alması değil. Adalet aynı zamanda sosyal adalet. Adalet aynı zamanda fırsat eşitliği. Yani ticaret yapanlar arasında fırsat eşitliği. Esnaf arasında fırsat eşitliği. Adalet çok geniş ve çok önemli bir kavram. Bu adalet kavramını siz ayaklar altına aldıktan sonra bu ülkede topyekûn zenginleşme asla mümkün olmaz. Bir avuç zengin türer ama bakarsanız milyonlar daha da daha da fakirleşir. Yaşadığımız tam da bu. Bu sadece Türkiye’ye özel değil, dünyada yaygınlaşan bir hastalık bu. Onun için gerçekten siyaset bilimcilerinin, sosyal bilimcilerinin bu konuya eğilmesi gerekiyor ve zenginleri daha zengin yapan ve zenginlerle hükümetlerin böyle iç içe geçtiği yönetim modellerinin yıkılması gerekiyor dünyada. Böyle bir şey olmaz” diye konuştu.
“70 YAŞINDAKİ İNSANIN İLAN ASMASI, ÜLKEYİ YÖNETENLER İÇİN UTANÇ KAYNAĞIDIR”
Babacan, iktidarın ekonomi politikalarına sert eleştirilerde bulunarak “Geçenlerde sosyal medyada arkadaşlarımız bana bir yazı getirdi. ‘70 yaşındayım’ diyor, ‘İş arıyorum’ diyor. ‘Her işi yaparım’ diyor. Ama diyor ‘Günde 4 saat ancak çalışabilirim’ diyor, ‘Enerjim ona yeter’ diyor. İnsanın inanın içi buruluyor ya. Yani çok üzücü yani 70 yaşında bir insanın emekli maaşıyla geçinemeyip muhtaç hale düşüp günde 4 saat çalışmaya ben hazırım diye sağa sola ilan yapıştırmak zorunda kalması, herhalde bu ülkeyi yönetenler için dediğim gibi büyük bir utanç kaynağı yani” ifadelerini kullandı.
“İLKESİZ YÖNETİMLE EKONOMİ DÜZELMEZ, BEDELİ 86 MİLYON ÖDÜYOR”
“Bir hükümetin, bir iktidarın başarılı olması için temel ilkeler var. Bu temel ilkeler yerinde olmayınca sadece ekonomi değil, hiçbir alanda başarı sağlamak mümkün değil. Nedir bu ülkeler? Öncelikle ülkenin adaletle yönetilmesi. Adil bir iktidar olması. Bu çok temel bir konu. Bir başka ilke ehliyetli, liyakatlıinsanlarla ülkenin yönetilmesi. Yani dürüst ve ehil bir kadronun iş başında olması. Üçüncü önemli ilke de istişare ilkesi. Yani kararların işi bilenlerle ya da sorunları yaşayanlarla konuşarak, danışılarak kararların alması. Bu üç tane temel ilkeye uyduğunuzda Türkiye toparlıyor, Türkiye sorunlarını çözüyor. Hatta dünyada örnek gösterilen bir ülke haline geliyor. Fakat bu ülkelere uymadığınızda da Türkiye başarısız oluyor ve bunun bedelini de şu anda 86 milyon vatandaşımız ödüyor.”
“2 YILDA ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRİRİM”
“Bakın ben bugün bu ülkenin Cumhurbaşkanı olsam 10 tane sağlam insanı, dürüst, ehil insanı ekonomik kurumlarının başına koyarım. Haftada 2 kere 2‘şer saatlik koordinasyon toplantısını yaparım ve en geç 6 ayda ekonomi nefes alır, 2 yılda da enflasyon tek haneye düşer ve orada kalır. Bizim için ekonomi inanın çok basit. O iş bizim işimiz. Peki başka ne yaparım? Yani ekonomiden başka alanlarda ne yaparım? Hukuk ve adalete eğilirim. Bir an önce yargı reformunu gerçek yargı reformunu gerçekleştiririm. Başka ne yaparım? Çökmekte olan eğitim sistemini ve sağlık sistemini ayağa kaldırırım. Vaktimi buralara harcarım. Ekonomi inanın işin kolay kısmı.”
“CUMHURBAŞKANI ADAYIYIM”
Babacan, programda yöneltilen bir soru üzerine adaylık vurgusu yaptı: “Her partinin genel başkanı doğal Cumhurbaşkanı adayıdır. Yani ben Ali Babacan olarak DEVA Partisi'nin doğal bir Cumhurbaşkanı adayıyım. Ve bütün çalışmalarımız da bu yönde. Yani iddialı bir siyasi parti iseniz, bu ülkeyi gerçekten yönetme iddianız varsa zaten bunun doğal yolu bu. Yani mevcut sistemde bir seçime gidecektir ülke. Mevcut sistem de Başkanlık Sistemi. Mevcut sistemde seçime gidecek bir ülkede siyasi partinin Genel Başkanı’nın doğal Cumhurbaşkanı adayı olması gerekiyor zaten. Ha başka türlü düzenlemeler 2018 seçimlerinde oldu mu oldu. 2020 seçimlerinde oldu mu oldu. Farklı modellerde oldu mu oldu. Ama doğal olanı bir partinin genel başkanının o partinin Cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Dolayısıyla evet Ali Babacan DEVA Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayıdır. Çok net, kesin.”
“SAVUNMA SANAYİMİZİN HER BAŞARISIYLA GURUR DUYUYORUM”
Babacan, savunma sanayinden övgüyle bahsederek, “Türkiye'nin ürettiği İHA'lar, SİHA'lar gerçekten pek çok ülkede kullanılıyor. Çok etkili oluyor. Bizim kendi terörle mücadelemizde özellikle PKK'ya karşı verilen mücadelede İHA'lar, SİHA'lar çok çok etkili oldu. Tamamen parametre değişti. Çünkü ben Dışişleri Bakanı'yken kendi İHA'mız, SİHA'mız yokken başka ülkelerin İHA'sıSİHA'sıyla yaptığımız askeri operasyonların ne kadar zor olduğunu bizzat yaşadım, gördüm. Ben tam 8 yıl bu ülkenin Milli Güvenlik Kurulu üyesiydim. 8 yıl. Devletin en hassas dosyaları o kurulda konuşulur. Güvenlikle ilgili, dış güvenlikle ilgili, iç güvenlikle ilgili en hassas dosyalar o kurulda konuşulur, Milli Güvenlik Kurulu’nda. Dolayısıyla 8 yıl büyük bir onurla bu Milli Güvenlik Kurulu’nun üyesi olan bir insan olarak da savunma sanayimize ilgili her başarıyla ben gurur duyuyorum. Türkiye çok daha gelişebilir, çok daha öne açılabilir Türkiye'nin bu konuda. Ve böyle de bir fırsat var, çok önemli bir fırsat alanı var. Bunu da mutlaka değerlendirmek gerekir” dedi.
“MONTAJ VİDEOLARLA KİMSE BENİM VATAN SEVGİMİ SORGULAYAMAZ”
“Hatırlayalım, 2023 seçimlerine gidiyoruz. 2023 seçimlerine giderken Altılı Masa var o zaman. Ve bizim seçimi kazanma ihtimali de çok yüksek. Nereden vuracaklar? Böyle montajlarla vuracaklar. Mesela montajlardan bir tanesi hatırlayın. Sayın Erdoğan bir montaj video gösterdi. Bir halay videosu hatırlayın. Teröristlerle beraber bir halay çekiliyor. Ve onun montaj video olduğu ortaya çıktı. Kendisine de sordular. Ama montaj ama montaj dedi yani. Öyle geçiştiriverdi. Ya bir dakika ya, sen bu ülkenin cumhurbaşkanısın ya. Halkı nasıl aldatırsın? Gerçek olmayan bir videoyu, miting meydanında nasıl gösterirsin? Nasıl kendisi montaj video gösterdiyse, benim de o dönemdeki bazı sözlerimi kestiler, montajladılar. Troller vasıtasıyla yaydılar. Öyle bir yanlış algı oluşturmaya çalıştılar. Ama bunların hiçbirisi tutmaz. Benim vatanseverliğimi kimse sorgulayamaz. Kimsenin haddine değil. Ben bu ülke için yıllarca çalışmışım. Türkiye'nin en başarılı döneminde damgamı vurmuşum. Kimse bunu bozamaz. Beyhude çabadır. Kimse bunu sorgulayamaz. Aldığımız açık, başımız dik, hamdolsun. Türkiye'nin neresine gitsek, bakın arkadaşlar sormuşlar, mikrofonu uzatmışlar, çok şükür. Pırıl pırıl bir geçmişimiz var. Yaptığımız işlerde hamdolsun başarılı olmuşuz. Milletin refahını artırmışız.”
“BAŞTAN BERİ ‘CEZADA ADALET, İNFAZDA EŞİTLİK’ DİYORUZ”
Programda İnfaz Yasası’na da değinen Babacan, “Cezada adalet, infazda eşittik. Bizim ilkemiz bu. Cezada adalet, infazda eşitlik. Bu ilkeyi ta baştan koyduk. Fakat bu Meclise geldiği anda baktık ki çok eksikler var. Yani böyle eline silah almış, ciddi şiddetin içerisine karışmış, terörün içerisine karışmış insanlar var. Ama öte yandan da bir gazeteye abone olduğu için veya çocuğunu bir okula gönderdiği için şu anda tutuklu, hükümlü insanlar var. Bütün bunları infazda eşitlik ilkesiyle ele almak gerekiyor. Ve bunu yapmadığın sürece toplumda adalet hissini oluşturmanız da mümkün değil. Çünkü toplum vicdanında adalet hissinin oluşması bu infaz düzenlemelerine çok alakalıdır. Yani kuralı doğru koyacaksınız” ifadelerine yer verdi.
“HER ALANDA VERGİ ARTIRAN HÜKÜMET SANAL KUMARIN VERGİSİNİ DÜŞÜRDÜ”
İktidara sanal kumar ve bahis üzerinde yüklenmeye devam eden Babacan “Gerçekten bu büyük bir toplumsal yara. Gittikçe de büyüyor, genişliyor. İnsanlar canına koyuyor bu yüzden. Aileler dağılıyor. Ve hükümet sadece izliyor ya. Hatta yılbaşında bunun vergisini düşürdüler biliyor musunuz? Sanal kumarı kolaylaştırmak için vergisini düşürdüler. Her alanda vergi artıran hükümet sanal kumarın vergisini düşürdü ya. Bu nasıl muhafazakarlık anlamıyorum. Bu nasıl dindarlık anlamıyorum yani. Ben muhafazakarım, dindarım diye bir kimlik ortaya koyan bir iktidarın, bir Cumhurbaşkanı’nın sanal kumara izin vermesi, bizzat kendi eliyle imzalayarak izin vermesi, bunu oynatması, yılbaşında ‘Bunun vergisini düşürün arkadaşlar, daha kolaylaşsın, daha çok oynasın bu insanlar’ demesi inandır gibi bir şey değil. Yani bunlar tamamen dengelerini kaybettiler” dedi.