Müfredat sık sık değişecek.
AK Parti mesajı verdi. Artık okullarda eğitim müfredatı sık sık değişecek. Konu ile ilgili konuşan Bakan Tekin, dikkat çeken ifadeler kullandı.
"Geleceğin Eğitimini Yönetmek: Riskler ve İmkanlar" programı İstanbul'da Enstitü Sosyal'de düzenlendi ve düzenlenen programa Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katıldı. Burada oturumda konuşan Bakan Tekin, eğitimde bir senenin ıskalanması, bir neslin ıskalanması anlamına gelir dedi ve okullarda müfredatın sık sık değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Test sınavlardan rahatsız olduğunu, bunun öğrencilerin okuduğunu anlama becerisini körelttiğini ve çocukları sadece cevabı bulmaya yönlendirdiğini söyledi. Bakan "Ben bundan rahatsızım" dedi ve yeni bir tartışmanın daha kapısını açtı.
Müfredatın sık sık değiştirilmesi gerektiğini söyleyerek açıklamasına başlayan Bakan, "Milli Eğitim Bakanlığı çok sık değişiklik yapmak, çok dinamik olmak zorunda. Müfredatımızı da çok sık değiştirmeliyiz. Mimari yapılarımızdan tutun teknolojik altyapımıza kadar her şeyi değiştirmemiz gerekiyor. Eğitimde bu değişiklikleri yapmazsak, dünyadaki değişime adapte olamaz, çağı ıskalarız. Geleceğin eğitimini yakalayamayız" dedi.
Eğitimde Finlandiya modeli ne de Güney Kore modelinin alınmasının sık sık dile getirildiğini söyleyen Bakan, buna tepki gösterdi ve Türkiye'nin kendine has sistemi olması gerektiğini söyleyerek, "'Finlandiya modelini, Güney Kore modelini alalım' deniliyor. Niye alıyoruz? Bizim kendimize ait bir şeyimiz olamaz mı? Biz yapamaz mıyız? Ben yapabileceğimizi iddia ediyorum. Beni eleştiriyorlar, 'Oradan bir modeli alın, uygulayın' diyorlar. Niye ya, bu kadar aşağılık kompleksi ile hareket etmenin ne anlamı var?" dedi.
ÇOCUKLAR OKUDUKLARINI ANLAMIYORLAR
"Çocuklar klasik sınavlara oranla testlerde daha başarılı. Ben bundan bir baba olarak rahatsızım. Benim çocuklarım da kendilerini seçenekler üzerinden ifade ediyor. Yani 'Ne istersin?' sorusuna cevap veremiyor ama 'Şunu mu istersin, şunu mu?' sorusunda birini seçiyor. Bu çocuk toplumun nasıl sağlıklı bir ferdi olacak? Ben çocuklarımızın, gençlerimizin kendini özgürce, rahatça ifade edebilmelerini istiyorum" diyerek açıklamasını sürdüren Bakan, çocukların okuduklarını anlamadıklarını söyleyerek şunları söyledi:
"7'nci sınıfta bir kızım var. Şuna çok şahit oldum. Diyor ki; 'Baba ya şu soruyu yanlış yapmışım.' Niye yanlış yaptın kızım? 'Soruyu yanlış anlamışım.' Yani soruyu anlamıyor çocuklarımız. Test tekniğinde bir kalıp ezberliyor çocuk. Okumuyor, okumadığı için anlamakta zorlanıyor. Dil becerileri zayıf olduğu için akademik başarısı da düşüyor. Kendisini ana dilinde 100 kelime ile ifade edebilen bir çocuğa, '500 kelime ile İngilizce konuş' diyoruz. Bu olur mu arkadaşlar? Bir çocuğun, bir gencin kendini yabancı bir dilde ifade edebilmesi için önce bunu ana dilinde yapması lazım"
Bakan açıklamasının sonunca velileri de uyardı ve, "Çocuğunun dijital bağımlılığından şikayet eden veli, akşam çocuğu eve geldiği an cep telefonunu, sosyal medyayı kapatacak, onunla oturacak. Kendisi dijital medyayla, cep telefonuyla, sosyal medyayla uğraşacak, sonra da çocuğuna 'Evladım, sen dijital bağımlısın' diyecek. Bu olmaz" dedi.